Araştırma: Çocuğunuz Telefonunuza Bağımlı Olduğunuzu Düşünüyor

Çocukların medya kullanımı konusunda ailelere destek veren ve kar amacı gütmeyen bir organizasyon olan Common Sense Media’nın yeni yayınladığı bir rapora göre, 2016 yılından bu yana yetişkinler, ergenlik çağındaki çocuklarının elektronik cihaz kullanımları konusunda daha fazla endişe duyuyorken, çocukların kendi kullanımlarına dair endişeleri ise azalıyor.

500 ebeveyn ve çocuk ikilisinin katılımıyla hazırlanan rapor, her iki tarafın da elektronik cihazlarla ve birbirleriyle karmaşık bir ilişki içinde olduğunu gösteriyor.

Çoğu ebeveyn çocuklarının cihazlara bağımlı olmasından korkuyor, ancak her 10 ergenden 1’i ebeveynleriyle ilgili tam olarak aynı şeyi düşünüyor.

Raporda öne çıkan başlıklar şöyle:

Uykulu ve kızarmış gözlü anneler, babalar ve çocuklar her yerde!
Steyer ve raporun yazarı Michael Robb’un bulgularından belki de en endişe verici olanı, ebeveynlerin ve çocukların cihazların uykularını etkilemesine izin vermeleri.

Robb, “Bu önemli bir nokta, çünkü sağlıklı bir uyku düzeninin pozitif; kötü bir uyku düzeninin ise negatif sonuçlara yol açtığını hepimiz biliyoruz,” diyor.

Şubat ve Mart aylarında internet ve telefon üzerinden gerçekleşen ankette, ebeveynlerin yüzde 26’sı uyumadan önceki son beş dakika içinde akıllı telefon veya tablet gibi bir mobil cihaz kullandıklarını belirttiler. Gece en az bir kere kalkıp cihazını kontrol ettiğini kabul edenlerin oranı yüzde 26 iken, ebeveyn katılımcıların yüzde 23’ü uyandıktan sonraki ilk beş dakika içinde cihazlarını kullandıklarını söylediler.

Bu oranlar ergenler için daha yüksek: Ergenlerin yüzde 40’ı uyumadan önceki son beş dakika içinde akıllı telefon veya tablet gibi bir mobil cihaz kullandığını; yüzde 36’sı gece kalkıp telefonunu kontrol ettiğini ve yüzde 32’si de uyandıktan sonraki ilk beş dakika içinde cihazını kullandığını belirtiyor.

Ailecek telefonlarını uyurken odalarına almadıklarını belirten Steyer, “Anket sonuçları ciddi bir uyarı niteliğinde,” diyor.

Çalışmaya göre, ergenlerin telefonlarıyla beraber uyuma olasılığı yetişkinlerden iki kat daha fazla. Ergenlerin yüzde 29’u, yetişkilerinse yüzde 12’si bu şekilde uyuduğunu kabul ediyor.

Ebeveynlerin ve çocukların endişeleri birbirinden farklı.
Common Sense Media’nın bulgularına göre, ebeveynler telefonlarına giderek daha çok bağlandıklarını kabul ederken, ergenlerin düşüncesi bunun tam zıttı.

Mr. Robb, “İlginç ve beklenmedik bir durum bu,” diyor.

Örneğin bu yıl, ebeveynlerin yüzde 52’si mobil cihazlarda çok vakit geçirdiğini itiraf etti ve bu oran 2016’dakinin yaklaşık iki katı. Ergenlerin ise yalnızca yüzde 39’u cihazlarında fazla vakit geçirdiğini kabul ediyor. Keskin bir düşüş söz konusu, çünkü bu oran geçmişte yüzde 61’di.

Kendini telefonuna “bağımlı” hisseden ebeveynlerin oranı yüzde 27’den yüzde 45’e çıkarken, aynı itirafta bulanan ergenlerin oranı yüzde 50’den yüzde 39’a düştü.

Ebeveynler ile ergenlerin davranışları arasındaki farkın sebebi belli olmasa da, Robb’un bu konuda bazı fikirleri var.

Robb, ebeveynlerin akıllı telefon kullanımının etkileri ile ilgili geniş çaplı haberleri içselleştirmiş olabileceğini ileri sürüyor. Öte yandan, ergenler bu cihazların var olmadığı zamanları hatırlamadıkları için cihaz kullanımının normalleşmesinden muzdarip olabilirler.

Ancak iş gerçekten kullanmaya gelince, iki grup da birbirine benzer davranışlar sergiliyor: Ebeveynlerin yüzde 42’si, ergenlerin ise yüzde 43’ü cihazlarını her saat birkaç kez kontrol ettiğini ifade ediyor.

Artık herkes daha az tartışıyor. (Ne de olsa sosyal medyada bakacak çok şey var.)
Robb’a göre anketin en önemli sonuçlarından biri, ebeveynlerin ve ergenlerin birbirlerinin kullanımı hakkında daha çok endişe duyması. Ancak buna rağmen, bu konu için daha az tartışıyorlar.

Anket sonuçlarına bakacak olursak; günümüzde her 10 ergenden neredeyse 4’ü ebeveyninin mobil cihazına bağımlı olduğunu ya da cihazlarda çok fazla vakit geçirdiğini düşünüyor. Her 10 ebeveynden 6’sı çocuğunun telefonuna bağımlı olduğundan korkarken, her 10 ebeveynden 7’si çocuğunun teknolojik cihazlarda çok fazla vakit geçirdiğine inanıyor.

Ancak her iki grup için de, karşı tarafın cihaz kullanımına dair yapılan günlük tartışmaların oranının yüzde 30’lardan yüzde 20’lere düştüğü gözlemlendi.

Robb, “Çocuklar ve ebeveynler daha az tartışıyor, ancak aynı zamanda karşı tarafın dikkatinin kendilerininkinden daha dağınık olduğunu düşünüyorlar,” diyor. “Bu çok tuhaf bir sonuç.”

Ailelerin elektronik cihaz kullanımıyla ilgili neden daha az tartıştığı bilinmiyor, ancak Robb ve Steyer bunun ilgisizlikten ya da mobil cihazlara tamamiyle teslim olmaktan kaynaklanabileceğini ileri sürüyorlar.

Yine de umut var: Anket bulgularına göre, ebeveynlerin yaklaşık üçte ikisi ev ortamında mobil cihazların kullanımını kısıtlayan kuralları olduğunu belirtiyor.

Steyer, “Biz Common Sense Media olarak yıllardır herkesin ‘kutsal alanı’ olması gerektiğini söylüyorduk.” diyor. “Telefonlar başta olmak üzere, hiçbir mobil cihazın etrafınızda bulunmaması gereken zamanlar ve mekanlar vardır. Bunlardan biri elbette yatak odanız.”

Kaynak: https://www.nytimes.com/2019/05/29/technology/cell-phone-usage.html