COVID-19 Salgını Sonrası Anaokullarına Geri Dönüş Süreci

COVID-19 Salgını Sonrası Anaokullarına Geri Dönüş Süreci

Okullarda “yeni normalin” dünya genelinde nasıl göründüğünü anlamak için bügüne dek çok sayıda habere yer verdik. Danimarka Nisan ayından itibaren okulları kademeli olarak açmaya başlayan ilk Avrupa ülkesi olarak tüm dünyanın ilgisini üzerine çekti. Ardından Çin ve Tayvan gibi bazı Asya ülkeleri de okulları kademeli olarak açmaya başladı. Haziran ayına gelindiğinde ise 50’den fazla ülkeden 600’ün üstünde öğretmen, okula dönüşün zor ama mutluluk verici olduğunu anlatmaya başladı.

COVİD-19 süreci, hemen her alanda olduğu gibi eğitim alanından da tüm dünyanın benzer deneyimler yaşamasına sebep oldu. Bu yüzden artık hepimizin birbirimizden öğreneceği çok şey var. Yaşadığımız deneyimleri, aldığımız önlemleri, süreçle baş etme yollarımızı ve ileriye dönük planlarımızı paylaşmak bu sürecin vazgeçilmezi oldu.

Ülkemizde 16 Mart 2020’de kapılarını kapatarak eğitime ara veren okulların bir kısmı normalleşme sürecinin başlamasıyla birlikte tekrar açıldı. 1 Haziran’dan itibaren açılan anaokulları, okullardaki yeni normali deneyimleyen ilk eğitim kurumları oldu. Mia – Mutlu İlk Adımlar Anaokulları, okula geri dönüş sürecine nasıl hazırlandıklarını, geri dönüş sürecinin ilk günlerini ve yeni normalin nasıl olduğunu anlatıyor:

Velileri Bilgilendirme: Tıpkı pandemi sürecinde olduğu gibi okula geri dönüş sürecinde de okul-veli-öğrenci iş birliğini güçlü bir şekilde devam ettirdik. Covid- 19 kapsamında aldığımız önlemleri ve acil durum eylem planımızı velilerimizle paylaşarak okula geri dönüş süreci için kolları sıvadık. Okula giriş-çıkışlar sırasında maksimum 3 velimizi okul bahçesinde misafir edebileceğimiz bilgisini paylaştık. Okul kapısında kendilerini bekleyen sosyal mesafe şeritleri hakkında bilgilendirdik. Girişte yer alan termal kameralar aracılığıyla kullandığımız tarama yönteminden, sınıflarımıza yerleştirdiğimiz, ortamdaki bakteri ve virüsler ile mücadele eden karbon hava filtrelerinden bahsettik. Rutin temizlik ve dezenfektasyon uygulamalarımızın haricinde, detaylı temizlik ve hijyen önlemlerimizi velilerimiz ile paylaştık.

Öğrencilerimizi Bilgilendirme: Çocuklarımızın fizyolojik sağlıklarının yanında psikolojik olarak da sağlıklı ve iyi olmalarını önemsiyoruz. Bu nedenle sadece velilerimizi okula geri dönüş hakkında bilgilendirmekle yetinmiyoruz. Okulumuzdaki çocukların yakın arkadaşları olan, sosyal beceri geliştirme programı kahramanlarımız Dino ve Wally aracılığıyla çocukları okula geri döndüklerinde bekleyen değişiklikler hakkında bilgilendirdik. Böylelikle çocuklarımızın stres ve kaygı seviyelerini en aza indirgeyerek uyum süreçlerini kolaylaştırmayı hedefledik. Hazırladığımız videonun ana fikrini ise, bizlerin onları korumak adına aldığı önlemler haricinde onların nasıl davranmaları ve nelere dikkat etmeleri gerektiği oluşturdu.

Okul Personelini Bilgilendirme: Öğrencilerimizi, velilerimizi ve kendimizi korumak adına üzerimize düşen sorumluluğun farkındayız. Bu nedenle salgın hastalık ve aldığımız önlemler hakkında okul personelimizi de bilgilendirdik.

Okulda Bir Gün

Okulumuzda bir gün, öğretmenin öğrencisini karşılamasıyla başlar.

Okul bahçesinde en fazla üç velimizin bulunmasını sağlayarak giriş çıkışlardaki yoğunluğun önüne geçiyoruz.

Sevgi ve güven ile öğrencisine rehberlik eden öğretmen, sosyal mesafe şeritlerinde bekleyen öğrencisini karşılar ve öğrencinin sadece okul içerisinde kullandığı ayakkabısını giymesine yardımcı olur.

Öğretmen ve öğrencisi el yıkamaya gitmek için okul binasına girdikleri sırada öğrencilerimiz fark etmeden girişte bulunan termal kamera ateşlerini kontrol eder.

Çocukların doğru el yıkama davranışını gerçekleştirebilmeleri için tuvaletlerimizde hatırlatıcı görseller yer alır. Öğrencilerimize salgın hastalık süreci dışında da doğru el yıkama davranışının nasıl olduğu öğretmenleri tarafından anlatılır. Öğrencilerimiz, sırasıyla su ve sabun ile avuç içlerini, parmaklarının arasını, başparmaklarını, ellerinin ve bileklerinin üstünü en az 20 saniye boyunca yıkamaları gerektiği konusunda bilgi sahibidirler. Bu rutini okula geldiklerinde, yemeklerden önce ve sonra, tuvalet ihtiyaçlarını karşıladıktan sonra gibi zamanlarda tekrarlamaları gerektiği konusunda bilinçlidirler.

Öğrenci ve öğretmeni eğitim-öğretim faaliyetleri için sınıfa çıktıkları anda ise öğrenciler kendi fotoğraflarının olduğu sandalye ve masanın belirli bölümünde otururlar. Böylece sınıftaki her öğrenciye kendilerine ait belirli bir alan tanınır. Öğrenciler, kendilerine ait dolaplarda yine kendilerine ait olan sınıf araç ve gereçlerini (kalem, silgi, boya, makas vb.) muhafaza edebilmektedirler. Böylelikle ortak kullanılan malzeme miktarı en aza indirilir. Öğrencilerimiz, bu sürede evlerinden kitap, oyuncak gibi materyalleri getirmemeleri konusunda da bilgi sahibidirler. Arkadaşları ile paylaşabileceklerinin sadece materyaller olmadığı, düşünce ve duyguların da aralarında paylaşılabileceği hakkında bilinçlidirler.

Oluşturulan açık hava sınıflarında eğitim-öğretim faaliyetlerinin devam etmesi dışında sınıflar sık sık havalandırılır. Sınıflar günde iki kez öğrencilerin içeride bulunmadığı sırada temizlenir ve dezenfekte edilir.

Öğle uykusu uyuyan yaş grupları için uyku odası yatakların arasındaki mesafe en az iki metre olacak şekilde düzenlenmiştir. Çocuklar mesafeli yatmanın dışında ayaklı başlı sistem de yatarlar. Yatakları, çarşafları ve uyku malzemeleri ise her çocuğun kendisine aittir.

Öğrenciler sabah kahvaltısı ve öğle yemeklerini dönüşümlü olarak yemekhanede yerler. Yemekhane masalarını bölen şeffaf pleksi malzeme ile herhangi bir vücut sıvısının teması en aza indirilmektedir.

Çocukların okul içerisinde sosyal mesafelerini koruyabilmelerini sağlamak açısından Hatırlatan Ayaklar uygulamasını başlattık. Okul olarak çocuğa yaklaşımımızda her zaman için olumlu pekiştireçleri kullanmayı tercih etmekteyiz. Bu nedenle dur, yapma, uzaklaş gibi olumsuz söylemler yerine yere yerleştirdiğimiz ayak görsellerine Hatırlatan Ayaklar ismini verdik. Böylelikle çocukların sosyal mesafe kuralını içselleştirmelerini, dışarıdan gelecek sözel bir uyarana ihtiyaç duymadan iç denetim mekanizmalarını kullanmalarını sağlamaktayız.

Alınan önlemlerde ve bu önlemlerin uygulanması noktasında önceliğimiz çocukların aşırı stres ve kaygı hissetmelerini engellemek. Bu nedenle alınan önlemleri, uygun biçimde çocuklarla paylaşmak ve içselleştirmelerini sağlamak bizim için oldukça önemli.

Bu yazı MİA – Mutlu İlk Adımlar Anaokulları tarafından hazırlanmıştır.