Memnuniyetsiz Velilere Karşı Sakin Kalmanızı Sağlayacak 5 Strateji

Memnuniyetsiz Velilere Karşı Sakin Kalmanızı Sağlayacak 5 Strateji

Çocuklar ve ailelerle çalışırken benim “eyvah anları” olarak adlandırdığım anlarla karşı karşıya kalırız bazen. Bir ebeveynden, bir şeylerin ters gittiğine dair bir telefon mesajı gelmesi ya da anlamı çarpıtılmış bir sosyal medya gönderisi gibi. Bu zor anlar, 60 punto büyüklüğünde, kalın ve büyük harflerle ve altı çizilerek yazılmış bir e-posta olarak ya da okulunuzu sosyal medyada olumsuz şekilde ifşa eden bir yazı halinde karşınıza çıkabilir.

Bu tür bir durum genelde yanlış zamanlarda ortaya çıkar. Şikayeti aldığınızda okuldan çıkmak üzere olabilir ya da o gün e-postalarınızı gecenin bir yarısı kontrol ederken şikayeti görmüş olabilirsiniz. Mesele küçük olsa bile bizim için doğru bir zaman değil ise savunmaya geçebiliriz.

Başkalarının hakkımızda ne söylediğini kontrol edemesekte, nasıl tepki vereceğimizi kontrol edebiliriz. Bu da, öz denetimi, işbirliğini ve destek almaya istekli olmayı gerektirir.

Zor anlarla başa çıkmak için 5 ipucu:

1.Üzerine uyuyun: Okul sonrası saatlerde gelen bir e-posta, kesinlikle yanıtlanmak için bir sonraki günü beklemelidir. Eğer ebeveynlerin sizin okul sonrası saatlerde ulaşılabilir olmadığınızı düşünmesinden endişe ediyorsanır, onlara çalışma saatlerinizi hatırlatan bir otomatik yanıt sistemi ile cevap gönderin. Böylece e-postayı gece görseniz bile ertesi gün onu cevaplamadan önce dinlenebilir ve onu cevaplamaya yeniden odaklanabilirsiniz.

2.Yürüyüşe çıkın: E-posta apnesini duydunuz mu? E-posta apnesi, e-postaları okurken sorun beklentisi içinde olduğumuzda, bilinçsizce nefesimizi tuttuğumuzda karşımıza çıkar. Bir dahaki sefere üstten bakan bir dilde yazılmış bir e-posta geldiğinde nabzınızı ve nefesinizi kontrol edin.

Genellikle, cevaplaması zor bir gönderiyi ya da e-postayı yanıtlamadan önce çalıştığım odadan çıkar, etrafta dolaşır, yeni bir bakış açısı kazanmak için öğrencilerimle zaman geçiririm.

Eğitimciler için, yanıt bekleyen bir metni, ikinci bir kez okumadan ya da yanıtlamadan önce oyun alanında zaman geçirmek, sınıfla bahçe arasında gidip gelmek, temiz hava almak, biraz daha farklı bir bakış açısı kazanmak için vakit kazandırır.

3.Gönder tuşuna basmadan önce bir arkadaşınızı arayın: 8 paragraflık cevabınızın yeterli olduğuna emin değil misiniz? Ya da muhtemelen biraz fazla mı oldu sizce?

Cevabınızı değerlendirmek için güvendiğiniz bir öğretmene, eğitim koçuna ya da müdürünüze danışın. Genellikle kendi duygularımızla meşgul olduğumuz bu çatışmalarda, yanıtımızın objektif olarak değerlendirilmesi ve yeniden gözden geçirilmesi, kendi görüşümüz dışında başka bir bakış açısı sağlar.

Eski okulumdaki mesleki eğitimlerim sırasında, ailelerden gelebilecek e-postalara ustaca yanıtlar hazırlamak için zaman harcadık. Bu uygulama bize profesyonel olarak nasıl yanıt verebileceğimizi ve zorlayıcı bir iletişim sırasında yardım almanın önemini öğretti.

  1. Telefon edin: Bazen en iyi cevap, gerçek zamanlı verilen cevaptır. Hararetli ve endişe ile yazılmış bir e-postaya vereceğiniz yanıtı, gereğinden fazla düşünüyor, gözden geçiriyor ve irdeliyorsanız, telefon edin.

Başkalarının sesinizi duymasına ve kendinizin de onların sesini duymasına izin vermek, konunun açıklığa kavuşturulmasına, anlaşılmasına ve empati kurulmasına büyük bir fırsat yaratır. Bu tür bir konuşma için zamanınız olmadığını düşünüyorsanız, ilişki hasar gördükten sonra onu onarmak ya da yeniden oluşturmak için yeterli zamanınız olup olmadığını düşünün.

Konuşmaya, doğru ya da yanlış olduğuna odaklanarak değil işbirliğine ve çözüm bulmaya odaklanarak başlayın. Herkesin sorununa ve endişesine dokunan ortak bir hedef belirlendiğinde kimse kaybetmez. İletişimi, empati kurarak ve açıklıkla yönlendirmeyi tercih ederseniz, büyük bir etki yaratmak için bir fırsat doğar: Herkes için ortak bir zemin hazırladığınızda ve gergin koşullara rağmen ebeveynlerle sürdürülebilir bir ilişki kurduğunuzda, zaman içinde bunu daha da kolay yapabilir hale gelirsiniz.

Bu beceriyi uygulamada daha iyi oldukça, bu tür durumlar da sizin için o kadar kolaylaşacaktır. Ayrıca pozitif iletişimin niteliklerini tüm hayatınıza yaymak – evde ve iş yerinde – çok daha doğal gelmeye başlayacaktır.

  1. Boş verin: Bazen verilecek en iyi cevap, hiç cevap vermemektir. Belki bir ebeveyn sizin, içerisinde üç imla hatası bulunan çok eski bir okul içi bülteninizdeki hataları vurgulamak için “tümünü yanıtla” tuşuna bastı. Ya da ailelerden, sadece Facebook üzerinden olumsuz geri dönüşler aldığınız bir okul etkinliğine çok fazla zaman harcadınız. Sosyal medya savaşını hiçbir zaman kazanamazsınız, ancak bunu okulda yaşadıklarınızı paylaşmayı bırakmak için bir bahane olarak kullanmayın. Online etkileşimlerinizde nazik olmak, iletişim becerilerinizi ortalığı kızıştırmak için değil yatıştırmak için kullanmanızı gerektirir.

Zor durumların ve konuşmaların üstesinden gelme becerinizi geliştirmek için çeşitli stratejiler geliştirmek, zihninizi özgürleştirmenizi ve günlük stresinizi azaltmanızı sağlayacaktır. Bu da, telefonunuzda belirecek bir sonraki bildirimden endişe etmeden öğretmek ve rehberlik etmek için size daha fazla zaman kazandıracaktır.

Son olarak: Çoğunlukla, başkalarına, onlardan gördüğümüzden daha fazla nezaket ve bağışlama sunarız. Ancak nezaket ve bağışlamayı kabul etmeye de açık olmalıyız: Zor anlarımın birçoğu bir aile, bir personel veya öğrencimle olan ilişkimde dönüm noktası oldu ve nihayetinde bu durumları gelecekte nasıl daha iyi ele alabileceğimi zor zamanlarımda öğrendim.

Çeviri: Yeliz Çetindağ

Kaynak: https://www.edutopia.org/article/responding-calmly-upset-parents